Seyahate çıkmadan önce
Erbain Yürüyüşüne Başlamanın İlk Adımı, Bu Kutsal Yolculuğun Öne Çıkmasını Sağlayan Ruhsal ve Fiziksel Hazırlıktır
Birincisi: Samimiyet
Bu ruhsal yolculuğa katılmak, iman temellerini güçlendirme ve Şehitlerin Efendisi (a) ile olan ahdi yenileme niyetiyle yapılmalıdır. Ziyaretçiler, Şehitlerin Efendisi ve kutsal dostlarının türbelerini ziyaret etmek için saf niyetlerle yola çıkmalıdır.
İkincisi: Seyahat Arkadaşı Seçimi
Uygun ve ahlaki olarak uyumlu arkadaşlar seçmek çok önemlidir. Grup seyahati ve kafileler, bireysel seyahate tercih edilmelidir.
Üçüncüsü: Vasiyet
Vasiyet yazmak, İslam’ın önem verdiği bir konudur. Bu eylemin etkisi, ziyaretçilerin Allah’a yaklaşma yolculuğuna insan haklarını ve Allah’a olan haklarını temizleyerek başlamalarına yardımcı olacaktır.
Dördüncüsü: Diğer İşlemler
1. Sadaka vermek (özellikle araca binerken)
2. Seyahate çıkmadan önce gusül abdesti almak ve temiz elbiseler giymek.
3. Evden çıkarken seyahat duasını okumak (Mefatihu’l-Cinan kitabına göre).
4. Kadir Suresi, Fatiha, Felak ve Nas Suresi ile Ayet-el Kürsi’yi okumak.
5. Evden çıkarken veya araca binerken “Bismillahirrahmanirrahim” demek.
Seyahat Sırasında
1. Yolculuk sırasında, ziyaretçinin şeriat kurallarına uymaya özen göstermesi gereklidir. Ayrıca, diğer seyahat arkadaşlarını ibadet yapmaya ve manevi konulara dikkat etmeye teşvik etmelidir.
2. Sabır, sorunlara dayanma ve zorluklara katlanma gibi konular listenin başında olmalıdır.
3. Tüm ziyaretçilerin, özellikle kadınların, yolculuk boyunca uygun kıyafetler ve tam örtünme ile giyinmeleri uygundur.
4. Namazları zamanında ve cemaatle kılmak önemlidir. Ziyaretçi, cemaat namazı ile ilgili tavsiyeleri iyi bilmelidir. Bu büyük manevi toplulukta, cemaat namazlarını ihmal etmek mümkün değildir. İmam Hüseyin (a) bu konuda özel bir önem vermiştir. Ziyaretçinin, beş vakit namazı öncelikli olarak ve mümkünse cemaatle kılmak için çaba göstermesi gerekir.
5. Yolda gereksiz konuşma, tartışma ve kavgalardan kaçınılmalıdır.
Misafirlik yapan Ülkeye Varınca
Erbain Ziyaretçileri, misafir ülkede bazı önlemleri takip etmelidirler. Bu bölümde en önemlilerini sıralıyoruz:
Birincisi: Sosyal Konular
1. Irak halkının misafir ve ev sahibi olduğunu ve evin gerçek sahibi olduğunu göz önünde bulundurarak, İslami adab ve ahlak gereği onların onurunu, kutsallığını ve geleneklerini korumak ve bu konularda hassasiyet göstermek gereklidir.
2. Misafirler, Iraklı ev sahiplerinin ziyaretçileri kabul etmek için uzun zamandır hazırlandıklarını göz önünde bulundurarak, onlara saygı ve nezaketle yaklaşmalıdırlar.
3. Kutsal mekanların ve genel alanların temiz tutulması için gösterilen çaba, ziyaretçilerin kişilik seviyesinin bir göstergesidir.
4. Kadınlara, yaşlılara, hastalara ve çocuklara araç kullanımı ve diğer hizmetlerde yardımcı olmak ve onlara öncelik tanımak, güzel bir ahlaka işaret eder.
İkincisi: Manevi Konular
1. Kutsal mekâna giderken adımlarını kısaltmak, huzur ve vakar içinde yürümek, tevazu ve huşu içinde olmak ve başını eğerek yanlara bakmamak gerekir.
2. Yürürken “Subhanallah,” “Elhamdulillah,” “La ilahe illallah,” “Allahu Ekber” ve “Salah” gibi zikirlerin devamlı olarak okunması tavsiye edilir; bu, tüm şeyhler ve veliler tarafından önerilmektedir.
3. Ziyaret sırasında, Zaman Sahibi (a.j) için “Duâ-ı Ferac” okumak ve ziyaretin sevabını ona ithaf etmek en güzel şeylerden biridir.
4. Şehitler adına ziyaret: Dört Oruç Ziyaretçileri, savunma şehitleri adına ziyaret yaparak, şehitlerden birini ziyaretlerinde kendilerine refakatçi olarak seçmeleri uygundur.
Şehitlerin Efendisi’nin (A.S) Kutsal Türbesine Varınca Adab
1.Kutsal Harem Kapısında Durmak: Türbenin kapısında durup izin istemek, ve oraya varmanın şükrünü, tevazu ve kırıklığı hissetmek, o mekânın yüceliğini ve sahiplerinin şefkatini düşünmek önemlidir.
2. Sağ Ayakla Girmek ve Sol Ayakla Çıkmak: İçeri girerken sağ ayağı öne almak, çıkarken ise sol ayağı öne almak, camilere girerken ve çıkarken uygulanan adabın bir parçasıdır.
3. Ayakta Ziyaret: Ziyareti, ayakta durarak ve yüksek sesle değil de, eğer bir özrü varsa, mesela sırt veya bacak ağrısı gibi, sessizce yapmak gerekir.
4. Ziyaret Namazı: En az iki rek’atlık ziyaret namazını kılmak gereklidir.
5. Kur’an Okumak: Türbe başında Kur’an’dan bir şeyler okumak ve bunu ziyaret edilen kişiye ithaf etmek ziyaretçiye fayda sağlar ve ziyaret edilen kişinin yüceltilmesine katkıda bulunur.
6. Gereksiz Konuşmalardan Kaçınmak: Boş ve gereksiz konuşmalardan, dünya işlerinden bahsetmekten kaçınmak, bu kutsal mekânlarda daha da önemlidir; çünkü bu, rızkı engeller ve kalbi katılaştırır.
7. Veda Etmek: Ülkeden ayrılmak istendiğinde, imam (a.s) için uygun bir veda şekliyle (önerilen dualar veya başka bir şekilde) veda edilmelidir.
8. Tövbeye ve Günahların Affına Yönelmek: Allah’a tövbe etmek ve günahların affını istemek; ziyaretten sonra iyi davranışlarda bulunmak ve sözleri daha iyi hale getirmek önemlidir.
9. Kalabalıkta Ziyareti Kısaltmak: Türbe etrafındaki kalabalıkta ziyaretin kısaltılması ve diğerlerinin de türbeye yaklaşmasını sağlamak; bu, ziyaret adabının bir parçasıdır ve ziyaretin daha anlamlı hale gelmesini sağlar.
Seyahat Namazı
Fıkhi Konular: Seyahat Namazı ile İlgili Sorular – Sayın Ayetullah Sistani’nin Web Sitesinden Seçmeler
(Soru 103): Seyahat eden kişi, dört rek’âtlı namazları (öğle, ikindi, akşam) iki rek’âta kısaltmalıdır. Kısaltmanın şartları şunlardır:
Mesafe Niyeti: Seyahat mesafesi yaklaşık olarak 44 kilometre gidip gelmeyi gerektirir veya gidiş-dönüş toplam mesafe olarak hesaplanır. Mesafe, kişinin seyahat eden olarak kabul edildiği yerden (genellikle şehrin sonundan) hesaplanır.
Niyetin Sürekliliği: Seyahat niyetinde süreklilik olmalıdır ve niyetin değiştirilmemesi gerekir.
10 Gün Kuralı: Seyahat sırasında kişi, bir yerde on gün kalmayı veya burada oturumda tereddüt etmeyi (30 gün) niyet etmemelidir. Ayrıca, ülkesinden veya yerleşim yerinden geçiş yapmamalıdır çünkü bunlar seyahati keser.
(Soru 104): Eğer seyahat yukarıdaki şartları sağlıyorsa, kişi namazlarını kısaltmaya devam etmelidir. Ancak aşağıdaki durumlardan biri gerçekleştiğinde:
1- Ülkeye veya yerleşim yerine uğramak ve orada kalmak.
2- Belirli bir yerde on gün kalma niyeti.
3- Belirli bir yerde oturumda tereddüt ederek 30 gün kalma.
Bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, kişinin görevi kısaltmak yerine tamamlamaktır, ancak yeni bir seyahat başlatılmadıkça.
(Soru 105): Ülke ve yerleşim yeri aşağıdaki üç yerden biri olabilir:
1- Kişinin bağlı olduğu ve genellikle doğduğu yer.
2- Kişinin hayatının geri kalanını geçirmeyi düşündüğü yer.
3- Kişinin uzun süre boyunca, örneğin iki yıl veya daha uzun süre çalışmak, ticaret yapmak veya öğrenim görmek için ikamet ettiği yer.
(Soru 106): Kişi, on gün kalma niyetiyle bir yere gitmiş olup, niyetini değiştirmişse, eğer namazı kılmadan önce niyetini değiştirmişse, namazı kısaltması gerekir. Eğer namazı kıldıktan sonra değiştirirse, namaz tamamlanmış olarak kabul edilir.
(Soru 107): Kişi, kısaltması gereken bir yerde namazını tam olarak kıldığında:
1- Bilgisizlik: Eğer kişi, seyahat eden için kısaltmanın gerektiğini bilmeden namazını tam kılmışsa, namazı geçerlidir.
2- Özellikle Bilgisizlik: Eğer kişi, belirli bir durumda kısaltmanın gerekli olduğunu bilmeden namazını tam kılmışsa, namazı yeniden kılması daha ihtiyatlıdır. Ancak hükmü bilmeksizin süre geçtikten sonra, namazı tekrar kılma gerekmemektedir.
3- Unutma: Eğer kişi seyahat ettiğini veya kısaltmanın gerekliliğini unutarak tam namaz kılmışsa, namazı süre içinde yeniden kılmak gerekmektedir; süre geçtikten sonra ise tekrar kılma gerekmemektedir.
(Soru 108): Eğer kişi, kısaltması gereken bir yerde tam namaz kılmışsa, namazı geçersiz olur ve tekrar kılması veya kazasını yapması gerekir. Eğer kişi, bir yerde kalma niyetiyle kısaltması gereken namazı kılmışsa ve sonra tamamlanması gerektiğini öğrenmişse, namazı tekrar kılması ihtiyatlıdır.
(Soru 109): Eğer kişi, namazın ilk vaktinde mevcut olup, namazı ertelemiş ve seyahate çıkmışsa, namazı kısaltarak kılması ihtiyatlıdır. Eğer kişi, namazın ilk vaktinde seyahat ediyor olup, namazı ertelemiş ve ülkesine dönmüş veya on gün kalma niyetiyle bir yere gitmişse, namazı tamamlayarak kılması ihtiyatlıdır. Kısaltma ve tamamlamanın kriteri, namazın vaktidir, namazın farz olduğu zaman değil.
(Soru 110): Seyahat eden kişi, dört yerde kısaltma veya tamamlamayı seçebilir: Mekke, Medine, Kufe, ve İmam Hüseyin’in (a) kabrinin çevresinde her yönden yirmi beş zira (kuruluş ölçüsü) kadar olan alan.